30 Eylül 2011 Cuma
Mira'sız Son Gece.
Bu gece, anne karnında geçen son gecen bebeğim. Son tekmelerini atıyorsun büyük olasılıkla şu anlarda. Hissediyorsun sen de bir şeyler döndüğünü. Vakit geliyor. Daralıyor alanın, sıkılıyorsun sen de bizim gibi. Yeter diyorsun, özledim.
Özledim.. Hiç görmediğin birisini delicesine özleyebilirmişsin bazen. Hiç tanımadığın birisine karşı sonsuz bir sevgi duyabilirmişsin. Bekleyebilirmişsin dört gözle. Gün be gün. Giderek büyüyen bir heyecanla. Sayılı gün çabuk geçermiş bebeğim. Annen her gün bekledi seni. Her gün daha da büyüdün onunla. Her gün ben de büyüdüm onunla. Büyüyorum ve yaşlanıyorum. Annen; annem, babam, ablam, dostum, her şeyim.. Ve şimdi bir tane daha ondan olacak. Kalbinden kalp verecek sana, ruhundan ruh.
Son kez, o sonsuz huzurunu yaşıyorsun, bu dünyadaki karmaşadan uzak. Bihaber dünyamıza geleceksin gecenin sabahında. Güneş doğmuş olacak. Kuşlar uyanmış ve uçuşuyor olacaklar. Ve sen bebeğim.. Sen dünyamız olacaksın, güneşimiz de. Ağladığında uyanıp, uyuduğunda uyuyacağız. Seninle dönecek dünyamız ve hep sen mutlu ol diye uğraşacağız. Bütün çabalarımız senin için olacak. Seni görmek mutlu edecek bizi. Senin gülüşünü görmek.. Kokunu içimize çekmek..
Uzun bir yolun ilk adımını atacaksın çaresiz. Ciğerlerine dünya dolacak, ağlayacaksın. Belki sinirli olursun belki gülümsersin yoluna. Bu yolda biz elimizden geleni bırak, gelmeyenleri oldurmaya çalışacağız senin için, bütün engelleri yok etmek için uğraşacağız. Sen üzülme diye.
Şanslı bir bebek olacaksın bebeğim. Etrafında seni çok, çok seven insanlar olacak. Annen, anneannen, babaannen, baban, dayın, halan ve tabii ben, teyzen. Dedelerin düzgün insanlar olsalardı eğer, işe bizi mutlu etmekle başlarlardı. Onlara pek takılma. Üvey deden, dede eksikliğini hissettirmeyecektir sana. Aramayacaksındır da bu mutlulukta daha fazlasını.
Gelişin ile hepimize bir ilki yaşatıyorsun. Hepimize yeni sıfatlar kazandırıyorsun. Tarifsiz duygular eşliğinde.
Ben, ablamın evleneceğini düşündükçe korkardım. Sanki bana olan sevgisi azalacakmış gibi. Sonra, bir günün bir anında Umut doğdu. Ailemize bir Umut katıldı. Onu da çok sevdim, ablam gibi. Babamdan görmediğim ilgiyi ondan gördüm ve sevgiyi de. Abilik de etti bana, arkadaşlık da. O kadar büyük ki kalbi ve o kadar iyi ki her şeyin en güzeli onun olsun istiyorsun. Sen.. Onun oluyorsun.
Ardından bir bebek dünyaya gelirse neler olacağını düşündüm. Korktum. Sanki bana olan sevgisi azalacakmış gibi. Sonra, bir günün bir anında annen telefonla aradı bizi, ve "bakın telefonda kim var" dedi, ses yok.. Daha sesini duyuramazdın ki bize. Algılayana kadar olan şaşkınlığımız geçtikten sonra, sevinç çığlıklarını mutluluk göz yaşları takip etti. Bir anda silindi korkular.
Ve geçti 9 ay. 6 saat sonra..
Gecenin sabahında.. Yıldız'ım doğmuş olacak. İçimdeki kuşlar uyanmış ve uçuşuyor olacaklar. Ve ben bebeğim.. Her zaman yanında olacağım senin. Sevgiyle..
Özledim.. Hiç görmediğin birisini delicesine özleyebilirmişsin bazen. Hiç tanımadığın birisine karşı sonsuz bir sevgi duyabilirmişsin. Bekleyebilirmişsin dört gözle. Gün be gün. Giderek büyüyen bir heyecanla. Sayılı gün çabuk geçermiş bebeğim. Annen her gün bekledi seni. Her gün daha da büyüdün onunla. Her gün ben de büyüdüm onunla. Büyüyorum ve yaşlanıyorum. Annen; annem, babam, ablam, dostum, her şeyim.. Ve şimdi bir tane daha ondan olacak. Kalbinden kalp verecek sana, ruhundan ruh.
Son kez, o sonsuz huzurunu yaşıyorsun, bu dünyadaki karmaşadan uzak. Bihaber dünyamıza geleceksin gecenin sabahında. Güneş doğmuş olacak. Kuşlar uyanmış ve uçuşuyor olacaklar. Ve sen bebeğim.. Sen dünyamız olacaksın, güneşimiz de. Ağladığında uyanıp, uyuduğunda uyuyacağız. Seninle dönecek dünyamız ve hep sen mutlu ol diye uğraşacağız. Bütün çabalarımız senin için olacak. Seni görmek mutlu edecek bizi. Senin gülüşünü görmek.. Kokunu içimize çekmek..
Uzun bir yolun ilk adımını atacaksın çaresiz. Ciğerlerine dünya dolacak, ağlayacaksın. Belki sinirli olursun belki gülümsersin yoluna. Bu yolda biz elimizden geleni bırak, gelmeyenleri oldurmaya çalışacağız senin için, bütün engelleri yok etmek için uğraşacağız. Sen üzülme diye.
Şanslı bir bebek olacaksın bebeğim. Etrafında seni çok, çok seven insanlar olacak. Annen, anneannen, babaannen, baban, dayın, halan ve tabii ben, teyzen. Dedelerin düzgün insanlar olsalardı eğer, işe bizi mutlu etmekle başlarlardı. Onlara pek takılma. Üvey deden, dede eksikliğini hissettirmeyecektir sana. Aramayacaksındır da bu mutlulukta daha fazlasını.
Gelişin ile hepimize bir ilki yaşatıyorsun. Hepimize yeni sıfatlar kazandırıyorsun. Tarifsiz duygular eşliğinde.
Ben, ablamın evleneceğini düşündükçe korkardım. Sanki bana olan sevgisi azalacakmış gibi. Sonra, bir günün bir anında Umut doğdu. Ailemize bir Umut katıldı. Onu da çok sevdim, ablam gibi. Babamdan görmediğim ilgiyi ondan gördüm ve sevgiyi de. Abilik de etti bana, arkadaşlık da. O kadar büyük ki kalbi ve o kadar iyi ki her şeyin en güzeli onun olsun istiyorsun. Sen.. Onun oluyorsun.
Ardından bir bebek dünyaya gelirse neler olacağını düşündüm. Korktum. Sanki bana olan sevgisi azalacakmış gibi. Sonra, bir günün bir anında annen telefonla aradı bizi, ve "bakın telefonda kim var" dedi, ses yok.. Daha sesini duyuramazdın ki bize. Algılayana kadar olan şaşkınlığımız geçtikten sonra, sevinç çığlıklarını mutluluk göz yaşları takip etti. Bir anda silindi korkular.
Ve geçti 9 ay. 6 saat sonra..
Gecenin sabahında.. Yıldız'ım doğmuş olacak. İçimdeki kuşlar uyanmış ve uçuşuyor olacaklar. Ve ben bebeğim.. Her zaman yanında olacağım senin. Sevgiyle..
29 Eylül 2011 Perşembe
Demir Alıyor Dünya.
İçimde bir ışık büyüyor
bir yıldız
yolumu aydınlatan
geceme ruh katan
uzun isimler vermek isterdim
bu doğaüstü varoluşa
ve öğretmek dünyaya
aşkın origamisini
her katında kapılar açılırken
yeniden doğuşa
Nefessiz kalan çiçekler var
mevsim geçişindeyiz
seven var
sevilmeyen var
sözünü tutamayan ruhlar
ruh kanatan acılar var
hepsi bir yana
hepsi yangına
alev alev hayat içimde
yaprakları görmeni isterdim
hissetmelisin
tek yol fotosentez değil
sevmelisin
insanlığından utanmadan eğil
güneşe eğilmelisin
İçimde bir ışık büyüyor
bir yıldız
yolumu aydınlatan
geceme ruh katan
maskeli ince ruhlar ağlar
mavidir ilk resimleri aslında
meraklı izlere rastlanır ansızın
mevsim ister rüya anlar
ve
şimdi
sabahın ilk ışıklarında
denize dokunan rüzgarla
demir alıyor dünya
Umut Ülbegi
bir yıldız
yolumu aydınlatan
geceme ruh katan
uzun isimler vermek isterdim
bu doğaüstü varoluşa
ve öğretmek dünyaya
aşkın origamisini
her katında kapılar açılırken
yeniden doğuşa
Nefessiz kalan çiçekler var
mevsim geçişindeyiz
seven var
sevilmeyen var
sözünü tutamayan ruhlar
ruh kanatan acılar var
hepsi bir yana
hepsi yangına
alev alev hayat içimde
yaprakları görmeni isterdim
hissetmelisin
tek yol fotosentez değil
sevmelisin
insanlığından utanmadan eğil
güneşe eğilmelisin
İçimde bir ışık büyüyor
bir yıldız
yolumu aydınlatan
geceme ruh katan
maskeli ince ruhlar ağlar
mavidir ilk resimleri aslında
meraklı izlere rastlanır ansızın
mevsim ister rüya anlar
ve
şimdi
sabahın ilk ışıklarında
denize dokunan rüzgarla
demir alıyor dünya
Umut Ülbegi
28 Eylül 2011 Çarşamba
38. hafta
Belli oldu doğum tarihin. 1 Ekim. Seni en doğal, normal yollardan getirmek istiyordum dünyaya ama anatomim izin vermedi buna. İkimizin de çok yıpranmaması için epidural sezeryan ile geleceksin dünyaya. 1 Ekim 2011de, saat 8.00 de.
Tarih de belli ya artık, saatler daha yavaş ilerliyor emin ol. Heyecanlı değilim artık, bir sakinlik çöktü üzerime. Bir dinginlik, bir huzur... Yoksa fırtına öncesi sessizlik mi bu bilemiyorum...
2 kişi gideceğiz ve 3 kişi geleceğiz evimize, babanın dediği gibi...
Mira'm, dünyalar güzelim, sıcaklığını hissedeceğim gün çok yakın. Çok uslu bir bebektin karnımdayken, çıkınca da öyle ol, olur mu?
Tarih de belli ya artık, saatler daha yavaş ilerliyor emin ol. Heyecanlı değilim artık, bir sakinlik çöktü üzerime. Bir dinginlik, bir huzur... Yoksa fırtına öncesi sessizlik mi bu bilemiyorum...
2 kişi gideceğiz ve 3 kişi geleceğiz evimize, babanın dediği gibi...
Mira'm, dünyalar güzelim, sıcaklığını hissedeceğim gün çok yakın. Çok uslu bir bebektin karnımdayken, çıkınca da öyle ol, olur mu?
14 Eylül 2011 Çarşamba
36. hafta
Az kaldı...
Düşündükçe korkuyorum biraz, heyecanlanmanın da ötesinde... İyi, istediğim gibi bir anne olabilecek miyim? Seni çok güçlü, özgüvenli bir birey olarak yetiştirebilecek miyim? Evet tamam kabul ediyorum "Seni doğurabilecek miyim?" gibi bir endişem de yok değil. Ama bunun üstünde durmayalım bile.
1 aydan daha az kaldı güzel kızım. Ben doğum iznine ayrıldım. Senin çantan hazır. Kendi çantamı bir türlü hazırlayamadım...
Hareketlerin daha sert artık ama daha az. Yerin daraldı çünkü. 2 hafta önce 2.5 kgdın. Cumartesi doktora gideceğiz. Bakalım ne alemdesin? 3.5 kgı geçersen normal doğum biraz zor olacak. Ama ben seni o şekilde dünyaya getirmek istiyorum. Her şey normal, doğal olsun. Yardım et bana olur mu? (Sanki hissetmiş gibi, cevap verir gibi tekme attın şu anda. Çok zeki olacak benim meleğim çok...)
Düşündükçe korkuyorum biraz, heyecanlanmanın da ötesinde... İyi, istediğim gibi bir anne olabilecek miyim? Seni çok güçlü, özgüvenli bir birey olarak yetiştirebilecek miyim? Evet tamam kabul ediyorum "Seni doğurabilecek miyim?" gibi bir endişem de yok değil. Ama bunun üstünde durmayalım bile.
1 aydan daha az kaldı güzel kızım. Ben doğum iznine ayrıldım. Senin çantan hazır. Kendi çantamı bir türlü hazırlayamadım...
Hareketlerin daha sert artık ama daha az. Yerin daraldı çünkü. 2 hafta önce 2.5 kgdın. Cumartesi doktora gideceğiz. Bakalım ne alemdesin? 3.5 kgı geçersen normal doğum biraz zor olacak. Ama ben seni o şekilde dünyaya getirmek istiyorum. Her şey normal, doğal olsun. Yardım et bana olur mu? (Sanki hissetmiş gibi, cevap verir gibi tekme attın şu anda. Çok zeki olacak benim meleğim çok...)
4 Eylül 2011 Pazar
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
