30 Aralık 2014 Salı
Kaaaar
Kar geldi sonunda. Biz de yaptik hemen kardan bebegimizi :)
Buyuyunce kardan adam olacakmis. Oyle dedi Mira :)
18 Haziran 2014 Çarşamba
Havuz Sezonu Açılsın! :)
Her ne kadar çömezlik yapıp daha su ısınmadan, öğleden önce evden çıksak da, kuzum "uuuu soğukmuş" nidalarıyla girse de havuza, çabuk alıştı. Sonra da çıkmak istemedi tabi ki...
Simite tepkiliydi. Sadece basket potası olarak kullandı kendisini.
Zaten çocuk havuzundayken, ayakları yere değerken, anne ve babası yanındayken, ve yürümek gayet keyifliyken, neden kendini yorsun ki hatun. neymiş öyle simit takıp debelenmek.
Akıllı kız ;)
Rampaların ustasıyım...
Arabalara ilgimiz fena, şöför koltuğuna geçmeye çalışmalar, ya da böyle oyun merkezlerinde ilk önce arabalara koşmalar... :) Mira, Taxi Driver :p
15 Haziran 2014 Pazar
7 Nisan 2014 Pazartesi
Şeker
Damla sakızlı kurabiye yapalim dedik, sıvadık kollarımızı. Hamurla da cok eğlendik. Sonra pişti. Bir güzel yerleştirdik tabağa. Ama Mira'nın aklı o pudra şekerlerinde kalmışti bi kere :)
Neden Anne Neden?
Başladı soruların tüm hızıyla bitanem.
-Onu öyle yapma Mira...
-Neden?
-Çünkü canın acıyabilir.
-Neden?
-Tehlikeli çünkü.
-Hmmm anladım.
Tipik bir diyalog bu seninle.
Kafana uymuyorsa neden, sonuna kadar direniyorsun gözlerini kocaman açarak.
Ve açıkçası, her şeyi sana tüm detaylarıyla anlatmaya çalışmaktan dilimizde tüy bitiyor.
Her şeyi yapmak istiyorsun, her şeyi denemek, hep yardım etmek.
Yemek yapılıyorsa sen de karıştırmalısın.
Kitap okunuyorsa sen de okumalısın.
Eğer bir yere gidilecekse Mira da gitmeli.
Uyunacaksa başın mutlaka göğsümde olmalı.
Ve sen isteyene kadar sırtın ya da karnın kaşınmalı. Çünkü uykuya dalma anın yaklaştığında "Yeter kaşıma anne" diyorsun. Kollarında yumuşak bir oyuncak (önceden Pepeydi bu şimdi bir şirin), bir avucunda mutlaka minyatür bir şey. Kimi zaman bi toka, kimi zaman bi oyuncak parçası. Neden bilmiyorum ama bi el mutlaka dolu olacak.
Kendine has özelliklerin işte.
Seni sen yapan, beni sana daha da tutkun yapan şeyler.
“Anneciğim seni çok sevoorum”
Ne yaşta olursan ol, sıpalığın ne derece aşmış olursa olsun, sanırım her duyduğumda seni bu minik suratınla hatırlayıp gözlerimi dolduracak tek cümle bu.
Ben de seni çok seviyorum Mira.
-Onu öyle yapma Mira...
-Neden?
-Çünkü canın acıyabilir.
-Neden?
-Tehlikeli çünkü.
-Hmmm anladım.
Tipik bir diyalog bu seninle.
Kafana uymuyorsa neden, sonuna kadar direniyorsun gözlerini kocaman açarak.
Ve açıkçası, her şeyi sana tüm detaylarıyla anlatmaya çalışmaktan dilimizde tüy bitiyor.
Her şeyi yapmak istiyorsun, her şeyi denemek, hep yardım etmek.
Yemek yapılıyorsa sen de karıştırmalısın.
Kitap okunuyorsa sen de okumalısın.
Eğer bir yere gidilecekse Mira da gitmeli.
Uyunacaksa başın mutlaka göğsümde olmalı.
Ve sen isteyene kadar sırtın ya da karnın kaşınmalı. Çünkü uykuya dalma anın yaklaştığında "Yeter kaşıma anne" diyorsun. Kollarında yumuşak bir oyuncak (önceden Pepeydi bu şimdi bir şirin), bir avucunda mutlaka minyatür bir şey. Kimi zaman bi toka, kimi zaman bi oyuncak parçası. Neden bilmiyorum ama bi el mutlaka dolu olacak.
Kendine has özelliklerin işte.
Seni sen yapan, beni sana daha da tutkun yapan şeyler.
“Anneciğim seni çok sevoorum”
Ne yaşta olursan ol, sıpalığın ne derece aşmış olursa olsun, sanırım her duyduğumda seni bu minik suratınla hatırlayıp gözlerimi dolduracak tek cümle bu.
Ben de seni çok seviyorum Mira.
16 Ocak 2014 Perşembe
Can
Ağustos ayından beri kedimiz var artık.
Senin deyiminle "Caaaan oğluuuum" :)
Konuşmak ne kelime, şakıyorsun sen. Cümlelerin uzadı. Konu anlatımları başladı. O gün neler yaptıysan akşam bir bir anlatıyorsun. Biz seni sevmeye kesinlikle doyamıyoruz.
"Anne Seni Çok Çok Seviyorum" ların.. O minik cilvelerin, güzel bakan gözlerin.
Her zaman şükrediyorum ya, her sana baktığımda doluyor ya gözlerim... Çok sevdiğimden vallahi :)
Senin deyiminle "Caaaan oğluuuum" :)
Konuşmak ne kelime, şakıyorsun sen. Cümlelerin uzadı. Konu anlatımları başladı. O gün neler yaptıysan akşam bir bir anlatıyorsun. Biz seni sevmeye kesinlikle doyamıyoruz.
"Anne Seni Çok Çok Seviyorum" ların.. O minik cilvelerin, güzel bakan gözlerin.
Her zaman şükrediyorum ya, her sana baktığımda doluyor ya gözlerim... Çok sevdiğimden vallahi :)
12 Ocak 2014 Pazar
Kahve :)
Telve delisiyiz ki biz :)
[fvplayer src='http://www.miralog.com/wp-content/uploads/2014/01/20140114-181645.mov']
[fvplayer src='http://www.miralog.com/wp-content/uploads/2014/01/20140114-181645.mov']
Kaydol:
Yorumlar (Atom)