17 Mayıs 2011 Salı

19. hafta

Mira'm, minik kelebeğim benim,
Dün akşamdan beri hissediyorum seni içimde. Artık "Ben burdayım!" diyorsun bize. TV seyrediyorduk. Elim karnımdaydı. Birden kıpırtı hissettim. Baban zıpladı hemen yanıma koydu elini karnıma. 2. kıpırtını o da hissetti böylece. O kadar muhteşem bir his ki bu.
Teyzen "Hayatının baş rolünden yan rolüne geçeceksin, farkında mısın?" diye soruyor. Farkında olmak bir yana, gönüllüyüm ben buna. Seni kollarıma almak için sabırsızlanıyorum.
Odanı boyuyoruz artık bu haftasonu. Baban bir kaç denemeden sonra boyacı tuttu. Mobilyaların da 1 ay sonra gelecek. Of Allahım! Tüm bu angaryalar bile oyalamıyor biliyor musun? Sabretmek ne kadar da zor...
Kime benzeyeceksin? Beni sevecek misin? Mutlu bir çocuk olacak mısın? Ben iyi bir anne olabilecek miyim? Onca soru var başımı kemiren... Senle hepsini yanıtlayacağız ama değil mi sevgili kızım??

10 Mayıs 2011 Salı

18. hafta

Mira'm,
Evet tatlı kızım, ismin bu. Çıldırdık sevinçten öğrenince. Minik bir prenses geliyor diye... Anneannen, babaannen, dayın, teyzen, halan... Meğer herkes kız istiyormuş da söylemiyormuş bize. İsmini bulduk, kıyafetler almaya başladık heyecanla. 4.5 aylıksın şu anda. Henüz hissedemiyorum seni, ama sabırsızlıkla bekliyorum ilk hareketlerini.
Ah zaman geçmiyor tatlı kızım. Seni kollarıma almayı, kokunu duymayı, gülüşünü görmeyi, parmağımı tutup yürümeni izlemeyi, senle birlikte biriktireceğimiz tüm anları, anıları sabırsızlıkla bekliyorum.
Seni şimdiden çok seviyorum.